Sevgili okurlarım, gülümsemenizin eksik olmayacağı ‘güzel’ kelimesinin tam karşılığı olabilecek bir bayram dilerim. Bayram günlerinde çalışan, hizmet veren tüm sağlık çalışanları arkadaşlarıma, hekim meslektaşlarıma iyi çalışmalar dilerim. Bugün bir doktor arkadaşımdan mail aldım, bir dönem beraber çalıştığım ve kendisi gerçekten mesleğini en iyi şekilde yerine getirmeye çalışan bir hekim arkadaşımdır. 2 gün önce yaşadığı bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum…
Selamlar.
Adım Dr.Ayşenur HOŞ. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi 2010 dönem mezunuyum. Yaklaşık 9 aydır Trabzon ili Çaykara ilçesinde acil hekimi olarak görevimi sürdürmekteyim. Çaykara 5800 nüfuslu küçük bir ilçe. Hasta populasyonu daha çok yaşlılar olmakla birlikte yaz aylarında uzungöle gelen yabancı turistler nedeniyle değişkenlik gösterebiliyor. Acil anlayışı enteresan. Bir kere asla DOKTOR HANIM olamıyorsunuz. Daimi bir şekilde DOKTOR BEY siniz. Erkek doktor serum takılmana gerek yok diyince Allah sizden razı olsun diye cevap alırken ,ben serum takılmanızı uygun bulmuyorum dediğimde ‘Ne kötü doktorsun sen. Bir serum bile takmadın. Allah belanı versin.’ gibi tepkilerle karşılaşıyorum.
Ekipman alet edavat sıkıntısı bir yana 04.11.2011 tarihinde bize yaklaşık 50-60 km uzaklıkta Karaçam denilen belediyede HES projesini protesto eden 100-150 kişilik bir grup yanlarında kolluk kuvvetleri olmadan hastaneme başvurdular. Görgü tanıklarından aldığım bilgilere göre yaşlı nenelerimiz, bacılarımız, kızlarımız, iş makinalarının önüne yola o ayaz soğukta oturtulmuş, hakları sömürülmüş, kandırılmış. İş makinaları bölgeye girmeye çalışınca da kandırılan ve provake edilen halk ile jandarma çevik kuvvet arasında arbede yaşanmış. Benden darp edildiklerine dair rapor vermemi, jandarma ve polisin kendisini darp ettiklerini şikayetçi olacaklarını söylediler. Başhekime ve kolluk kuvvetlerine haber vererek sıra ile muayeneme başladım. Hayati tehlikeleri bulunmayan basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olan lezyonlara sahip teyzeler bazı provokatörlerin müşahadede yanlarına uğramasından sonra hepsi bir ağızdan aynı anda ‘biz iyi değiliz, göğsümüz ağrıyor ,başımız ağrıyor oramız buramız ağrıyor ‘ gibi semptomlar öne sürdüler. Bu antite gerek benim gerekse ekibimin gözünden kaçmadı haliyle. Lakin doktorun ve ekibin işine sadık bir halde çalıştığını gören provokatörlerden biri muayene esnasında içeri dalarak bana ‘Sen neye göre rapor veriyorsun? Bunlar biber gazı yediler. Bunu neden yazmıyorsun? Sen de onlardansın. Biz 1 Mayısta çok biber gazı yedik. Acısını biz biliriz’ diyerek bana bağırdı. Kendisine sakin bir şekilde elimdeki adli rapor tutanağını göstererek ‘Bakın burada şikayet kısmı var. Buraya şahsın söylediklerini kendi ağzı ile değiştirmeden yazıyorum. Değiştirmem suçtur ‘ diye cevap verdim. Ardından masama sertçe yumruğu ile vurarak ‘Köpeksin sen!Köpeklik yapıyosun!’diye bağırarak üzerime yumruk hamlesi ile gelmek üzereyken bayan hemşirem kendini feda edip aramıza girdi. Adli raporları bize vereceksiniz gibi isteklerde bulundular. Kendilerine yasal olarak böyle bir yetkim olmadığını, raporların savcılığa gittiğini eğer bir istekleri varsa bu mercilerden almaları gerektiğini belirttim ve bu bazı internet sitelerinde ‘Doktor raporları vermedi, darp yoktur dedi’ diye yansıtılmış sonradan gördüm.
Şahıstan hem şahsen, hem kurumum adına hem de kamu davası açarak şikayetçi oldum. Olay yargıya intikal etti. Bundan sonrası ne olur bilinmez lakin sonuna kadar hakkımı arayacağımı ve benim gibi bu gibi durumlara maruz kalan hekim, sağlık personeli arkadaşlarımın susmamalarını ,bu vatan hainlerine, devlet düşmanlarına, insan sömürücülerine fırsat vermemesini temenni ediyorum.
Biz sustukça semer vuranımız çok olur. Deh diyenimiz çok olur. Bir gerçektir ki başına bir şey geldiğinde o an onun tabiri caizse tanrısı siz olursunuz, lakin işleri bittiğinde sizden kötüsü olmaz.
Şu an bayramın ilk günü, tabiri caizse bu terör bölgesinde nöbetçiyim ve üstüne üstük hiçbir güvenlik elemanımız yok. Erkek elemanımız dahi yok.3 adet bayanız. Bazen odamın tam karşısındaki wc ye bile gitmeye korkar oluyorum. Yaşamayan bilemez. Can güvenliğimiz sıfır!
Buna rağmen işimizi demoralize halde layığı ile yerine getirmeye çalışıyoruz. Ne diyeyim BİZ DOKTORUZ….
Öncelikle benimle nöbet tutan yanımdaki değerli hemşirelerime teşekkür eder, sonrasında bu gün bizler gibi görevi başında işini layığı ile yerine getirmeye çalışan tüm hekim ve sağlık personeli arkadaşlarımın bayramlarını kutlar güzel yanaklarından öperim.
Allah iyi insanlar ile karşılaştırsın hepimizi…
(Dr.Ayşenur Hoş)
Sevgili meslektaşım, umarım bu tarz olaylar bir daha yaşanmaz diyoruz ama maalesef yaşamaya devam ediyoruz. Bizler mesleğimizi en iyi şekilde yapmaya yemin etmiş kişileriz. Umarım hak yerini bulur. Geçmiş olsun…
Uzm.Dr.Erdinç Nayır