Facebook Ruh Sağlığımızı Etkileyebilir mi?

Facebook son zamanlarda Facebook paylaşımlarının, kullanıcıların psikolojik sağlığı üzerindeki etkisini tartışmalı bir soruşturma ışığında gazete manşetlerine taşıdı. Newsweek haberine göre 700.000 Facebook kullanıcısı iki gruba ayrıldı. Gruplardan biri olumlu haber dağıtımına tabi tutulurken, diğer grup olumsuz ve duygusal haberlere tabi tutuldu.

Kullanıcıların kendi akranlarının olumlu/olumsuz duygularından nasıl etkilendiğini araştıran araştırmacılar, duygusal durumların bulaşıcı olup olmadığını gözlemlemek ve bireylerin bu gibi durumlarda ne kadar etkilendiğini ölçeklendirmek istedi.

Ulusal Bilim Akademisi tutanaklarında yayınlanan çalışmada, çalışmaya katılanların sosyal ağlar üzerinden ifade ettikleri paylaşımlarla, duygusal buluşmanın ilk deneysel kanıtını oluşturdular.

Sizin paylaştığınız duygusal durum, gerçekten de bir başkası tarafından dikkate alınmaktadır ve o kişi bu durumdan etkilenmektedir. Facebook paylaşımlarının ruhsal ve duygusal açıdan insanları etkilediğine yönelik pek çok makale geçmişte de yayınlanmıştır. San Diego California Üniversitesi’nde bir siyaset bilimcisi olan James Fowler, duygusal bulaşıcı hastalıkların araştırmalarında büyük bir bölümünü yürütmüştür. Fowler “bulaşıcılık” etkisi iki şekilde çalışır ve daha büyük ölçekteki faaliyet sonucunda farklılıklar oluşabilir kanısına varmıştır.

Sosyal medya paylaşımı olumlu ise bu durum mutluluğu da %15 oranında artıracaktır. Bir arkadaşınızın arkadaşı, eşiniz veya kardeşinin arkadaşı söz konusu ise, eğer onlar mutlularsa bu durum sizin şansınızı %10 oranında artırır. Mutlu bir üçüncü derece arkadaş veya bir arkadaşın arkadaşı % 6 oranında bir kişinin mutlu olma şansını artırırken; her ekstra mutsuz arkadaş ise %7 oranında mutsuz olma olasılığını artırmaktadır.

Konu üzerinde araştırma yapan Fowler, mart ayında, “Küresel çevrimiçi sosyal ağlar duygusal senkronize yoğunluğunu artırıyor.” diyerek bir rapor sundu. Fowler’ın bulgularına göre mutluluk kısadır ve kişisel deneyimin bir fonksiyonu değil ancak grupların bir özelliğidir ve Fowler’a göre duygularda kolektif bir olgu vardır.

Kişisel mod, genetik ve yaşam koşulları içinde değişen birçok faktöre bağlıdır. Bütünlük de duygusal yoğunluğu etkileyen önemli bir faktör olmaya devam etmektedir ve bu da insanların evrimsel psikolojileri içinde köklü bir etkendir. Bugün psikolojiye evrensel bir perspektiften bakıldığında, duygusal bulaşıcılık hayatta kalmak için gereklidir. Örneğin, duygusal uyarılma av grubu içinde yayılır ve tehlikeden kaçmak için hayvanlara daha çok olanak sağlar. Sosyal medyanın gelişi, insanların birbirleriyle olan bağlantılarında daha yeni ve daha yaygın bir platformu tetiklemiş oldu. Ruhsal durumların çoğalması her zamankinden daha fazla oldu ve duygu çeşitliliği coğrafi sınırları aşar gibi büyüdü de büyüdü.

Bu tür sonuçlar bizim yalnızca fiziksel ve ruhsal durumlarımızı anlama imkanı tanımadı. Mutluluğun yayılması diğer insanları sağlıklı ve huzurlu bir topluma teşvik edebilmemiz için bize yardımcı olabilir. Bunu nasıl yapabileceğimizi keşfedip öğrenme imkanı sağlayabilir.

Böylece gelecek sefere Facebook güncellemesinde mutlu paylaşımlar yaparak, birinin mutlu bir güne sahip olması için ilk adımı atabilirsiniz. Bilim bunun yapabileceğinizin garantisini veriyor.  (Kaynak: Tek Doz Dijital / Ceren Gülpınar)

İLGİLİ YAZILAR

10,259BeğenenlerBeğen
11,061TakipçilerTakip Et
8,931TakipçilerTakip Et

TUS’da Başarının Yol Haritası

Hayatta attığın her adım sana özel olmalı Sen gülmelisin hayatına Sen tutmalısın yüreğinde geleceğini Hüzün de neymiş , ne işe yarar ki? Ben yapamam diyerek, ne kadar adım...