Doktor Mehmet Emin Güneş kanserden ölen hastalarından etkilendi. Çekilen karşısında hissettiklerini satırlara döktü
Mehmet Emin Güneş, 23 yıllık bir hekim. Kanser hastalarının ameliyatlarına da giren Güneş, yakınlarını kaybeden insanların çektiği acıları görünce ve kendisi de bir yakınını kaybedince hissettiklerini yazıya dökmeye karar verdi. Güneş’in “İkra: Yaratılışın Sırrı Aşktır” adlı ilk romanı da bu sayede çıktı ortaya. Güneş ile kendisini roman yazma sürecini konuştuk.
Yıllardır genel cerrah olarak çalışıyorsunuz. Sizi edebiyata yönlendiren ne oldu?
Ben genel cerrah olarak kanser ameliyatları da çok yapıyorum. Bu nenenle yakınlarını kaybeden insanlarla çok karşılaştım. Bu beni çok etkiledi. Hiç yakınımı kaybetmemiştim. Ama kaybettikten sonra insanları daha iyi anlamaya başladım. Ruhun varlığının farkına daha güçlü bir şekilde vardım. Bu, benim roman yazmamdaki en büyük nedenlerden biri. Ama şunu da belirtmek isterim, bu roman bir kurgudur.
Yazmak için nasıl zaman yarattınız?
Bazı zamanlar sabaha kadar hiç uyumadım. Hep yazdım. Yazmak bana bir terapi gibi geldi. Genelde gecelerimi yazmaya ayırdım. Özellikle de yalnız olduğum zamanlarda yazdım.
Kitabınız okuyanlardan şimdiye kadar nasıl tepkiler aldınız?
Olumlu tepkiler aldım diyebilirim. ‘Çok gözyaşı döktük’ dediler. Ben bu romanı yürek dilimle yazdım. İkinci romanıma da başladım. .
‘Romanımı yürek diliyle yazdım’ diyorsunuz. Açabilir misiniz bunu?
Bana göre sevgi, irade vermektir. Sevgi bir teslimiyettir. Yani akıl işin içine karşısırsa, akıl sorgular. Akıl, aşkı da sevgiyi de sorgular; kısıtlama getirir. Mutasavvıflar da ‘Aşk, sorguyu kaldırmaz’ der.
(Sabah)