Ben mesleğini çok seven bir hekimim, özellikle çok hassas bir branşta, onkolojide görev almaktayım. Onkolojide hastalarımın yüzünü gülümsetebildiğimde çok mutlu olurum. Geçen sosyal medyada içimden geleni yazdım:
Onkoloji hastalarına umut olmak, onların yüzünü gülümsetmek bu hayattaki en özel mutluluklardan biri…
İşte ben her güne böyle uyanıyorum, ama bu sabah böyle uyanmadım. İlk defa hastaneye giderken mutsuzdum, aklımda sürekli benim gibi çalışan genç bir uzman doktor arkadaşımın, 17 yaşında bir hasta yakını tarafından bıçaklandığı ve öldürüldüğü vardı. Gözlerim dolu bir şekilde, bu mesleği yapmamayı bile düşündüm, ne acı.
Birçok meslektaşım, uzman olabilmek için yıllarını veriyor, ben şöyle bir geçmişimi düşündüğümde tıp fakültesine adım attığım günden bu güne 12 yıl olmuş ve hala bazı hedeflerim için emek harcıyorum. Meslektaşım Uzm. Dr. Ersin Arslan’da emek vermişti, hayatına, hastalarına. Peki ne için emek harcıyoruz, bir hasta yakını bizi öldürsün diye mi ?
Dün bu olay sonrasında sayın sağlık bakanımız açıklama yaptı. Açıklamasında şu dikkatimi çekti. Bakanımız, sağlıkta şiddete karşı daha fazla önlemler alınacağından bahsetmiş. En son alınan kararlardan biri, herhangi bir sağlık çalışanı şiddete maruz kalırsa o sağlık çalışanının mahkeme, avukatlık masrafları sağlık bakanlığı tarafından ödenmesiydi. Bu alınan karardan sonra daha fazla önlemler derken, yeni karar şu olabilir mi?
Bir sağlık çalışanı, hasta veya hasta yakınları tarafından öldürülürse cenaze masrafları, sağlık bakanlığı tarafından ödenecektir.
Şu noktada akıllara bir soru geliyor. Şiddeti önlemeye yönelik adımlar atmak varken neden şiddet olduktan sonrası düşünülüyor?
Görsel ve yazılı basın çok fazla destek vermese de sosyal medyada takip ettiğim kadarıyla özellikle sağlık çalışanları tarafından haklı ve ciddi tepkiler verilmektedir. Bugün benim yaptığım gibi birçok hekim, sağlık çalışanı bulundukları illerde, öldürülen meslektaşımız için saygı duruşundaydı ve şiddete karşı tepkilerini dile getirdiler.
Öldürülen bir insan için bizler tepkimizi gösterirken bazı kişilikler de tepkilerimizi abartılı bulmaktadır. Evet, abartılı bulan var. İnanabiliyor musunuz, bir insan ölüyor, neden öldü diyoruz ve bu abartı oluyor. Halkımızın bir kesimi şiddeti, öldürülmeyi bu kadar basit ve doğal görmektedir.
Bu şiddet olaylarıyla birçok hekim arkadaşım, mesleklerinden soğumaktadır. Bugün bu soğumayı görmek, mesleğini çok seven bir hekim olarak beni çok üzdü. Farkında mısınız, artık her hekim tedavisini, ameliyatını düşünürken aklına bu olaylar gelecek. İşte bu şiddet olayları, birçok kişinin de sağlığını etkilemiş olacak. Her zaman derim, sağlık çalışanlarına şiddet, insan sağlığına şiddettir.
Bizler çok konuştuğumuzda, bazı kişiler tarafından çok kendini beğenmiş, çok paracı tipler oluruz. Biz kendimizi beğenmiş kişiler değiliz, biz paracı da değiliz. Bizler insan sağlığı için eğitim almış ve yıllarını bu uğurda harcayan kişileriz. Biz sizlerin sağlığı için çalışan sağlık çalışanlarıyız. Her meslekte olduğu gibi içimizde mesleğinin getirdiği etik değerleri hiçe sayan kişiler yok mu? Tabiki var. Ama bir insan mesleğini yerine getirirken yanlış yapıyorsa, onun hakkı öldürülmek midir? Bunu niye söylüyorum, sosyal medyada bazı kişiler şu şekilde yorumlamış. Doktorlar şiddet görüyor, ama hak ediyorlar. Hangi alanda olursa olsun, şiddet kimsenin hakkı değildir !!!
Biz hekimlerin istediği en önemli şey, güvenli ortamlarda hizmet vermek! Bu çok zor bir şey değil.
Bizler bir alışveriş merkezine veya havaalanına girerken nasıl aranıyorsak, bir hastaneye, sağlık kuruluşuna girerken de aynı arama yapılmalıdır. Havaalanında döner bıçağı ve ya ekmek bıçağıyla dolaşabilir misiniz? Şuan hastanelerde rahatlıkla dolaşabilirsiniz.
Şiddete karşı vurdumduymaz yaşamaya devam edin, vurdumduymaz tavırda yaşadıkça şiddet daha da yaygınlaşıyor. Bugün Ersin’in ailesine ateş düştü. 30 yaşında genç bir hekimin ailesi yerine kendinizi koyar mısınız? Susmak şiddeti onaylamaktır. Bugün sen susuyorsan ve tepki vermiyorsan yarın senin en yakınına da şiddet uğrayacaktır, belki de sana.
Sağlık bakanlığı, ülkeyi yönetenler, eğer susmaya devam ederseniz, şiddeti önlemeye yönelik sağlık çalışanları ile bir adım atmazsanız bu şiddet daha da artacak ve mutsuz, işini yapmaktan keyif almayan sağlık çalışanları yaratmaya devam edeceksiniz. Mutsuz sağlık çalışanı, iyi bir sağlık sistemi demek midir, sizlere sormak isterim.
Ben her sabah hastalarımı gülümsetmek için güne merhaba demek istiyorum !!!
Hastanelerde döner bıçakları, ekmek bıçakları, silahlar görmek istemiyorum !!!
Hayatın içindeki şiddete HAYIR !!!
Uzm. Dr. Erdinç Nayır