Meclis’te görüşmeleri devam eden tasarı yasalaşırsa öğretmen de doktor da taşeronlaşacak
Taşerona kapıları sonuna kadar açan Meclis’te görüşmeleri devam eden “torba tasarısı”, işçilerin yanı sıra memurların çalışma alanlarını da“taşeronlaştıracak.” Tasarının yasalaşması halinde doktor, öğretmen ve hemşirelerin de “taşeron” firmalara bağlı olarak çalışacaklarına, devlette kadrolu memur kalmayacağına dikkat çekildi. Memur konfederasyonları, düzenlemenin anayasaya açıkça aykırı olduğunu vurguladı.
Tasarıda, “idarelerce kanun, tüzük ve yönetmeliklere göre istihdam edilen personelin yeterli nitelik veya sayıda olmaması halinde personel çalıştırılmasına dayalı yardımcı işlere ilişkin hizmetler için ihaleye çıkılabilir” hükmü yer alıyor.
Kamuda şu anda öğretmenler başta olmak üzere birçok branşta açık bulunuyor. KESK, kamu idaresine ait bir işyerinde “yeterli nitelikte veya sayıda personel olmaması durumunda” hizmet alımı ihalesine çıkma hakkı tanınmasının kamuda taşeron istihdamın önünü açacağına dikkat çekti.
Kamuda yaygın olan norm kadro uygulaması ile yeni kadro açılmadığına dikkat çeken KESK, buna dayanarak yeterli sayıda veya nitelikli personel olmadığı gerekçesiyle hizmet alımı yoluna gidilebileceğini anlattı.
Tasarıyla hastanelerde hekimlerin, hemşirelerin taşeronda çalıştırılabileceğini dile getiren KESK Yürütme Kurulu üyesi Baki Çınar, ayrıca öğretmenlerin de taşerona bağlanacağına işaret etti.
Çınar, “Örneğin, bir lisede öğretmene ihtiyaç var. Taşerona ‘bizim şu kadar öğretmene ihtiyacımız var. Bul getir’ denilebilecek. Taşeron şirket, öğretmen getirecek. Öğretmenler, taşeron şirkete bağlı olarak çalışacak. Ya da bir hastanede hekime ihtiyaç var. Taşeron şirkete ‘bize 20 tane hekim getir’ denilecek. Hekimleri taşeron şirket bulacak” dedi.
Çınar, tasarıdaki düzenlemenin anayasanın 128. maddesine aykırı olduğuna dikkat çekti.
Maddede, “Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür” hükmü yer alıyor.
Taşeron tasarının bu haliyle yasalaşması halinde maddenin anayasa aykırılık gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’nden dönebileceğine de dikkat çekiliyor. KESK’in araştırmasına göre, sadece sağlık hizmetlerinde taşeron olarak istihdam edilenlerin sayısı 2002’de 11 bin iken bugün 160 bini aştı.
‘Türkiye’de memur kalmaz’
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk da tasarının kamuda yeterli nitelik ve sayıda personel olmaması durumunda asli ve sürekli işlerin de taşerona verilmesinin önü açtığına dikkat çekti.
Bu durumun yasadaki taşeron işçilik tanımını kökünden değiştirdiğini, taşeron işçiliğini anayasanın 128. maddesine aykırı bir biçimde devletin asli ve sürekli işlerine de taşıdığını dile getiren Koncuk, “Örneğin, kamu hastaneleri, kadrolu doktor ya da hemşire sayısının yetersiz kalması durumunda bu hastaneler taşeron yoluyla doktor ya da hemşire çalıştırabilecek hale gelecektir” dedi.
“Bu tasarı, bu haliyle yasalaşırsa Türkiye’de memur kalmaz” diyen Koncuk, “Bize göre, Başbakanın 17 Aralık operasyonu sonrasında yurtdışından dönerken gazetecilere yaptığı ‘Memurun iş güvencesinin kaldırılması gerekir’ açıklaması bu tasarı ile hayata geçirilmek istenmektedir. Kamuda yeterli personel olmadığı takdirde taşeron işçiliği yoluyla hizmet açığının kapatılabileceğine dair bir uygulama, bugün için bütün hizmet alanlarında devletin asli ve sürekli görevlerinin, taşeron işçileri eliyle gördürülmesinin önünü açacaktır. Bilindiği gibi kamuda sağlık, eğitim gibi bütün sektörlerde mühendis, doktor, öğretmen gibi büyük bir personel açığı bulunmaktadır. Buna göre devlet, bu alanlara memur almak yerine taşeron çalıştırarak bu hizmetleri sağlamayı planlamaktadır” vurgusunu yaptı. (Kaynak: Mustafa Çakır, Cumhuriyet)