ALK (Anaplastik lösemik kinaz) füzyon geni, kanseri tetikleyen, çoğalmasını sağlayan bir gendir. Bu genin oluşması tümörün daha çok çoğalmasına ve yayılmasına neden olur. En sık akciğer kanserinde (küçük hücreli dışı akciğer kanseri) bu genin pozitifliğini görmekteyiz. Akciğer kanseri hastalarının ortalama %4-5’inde pozitiflik olmaktadır.
ALK pozitifliği durumunda ise tedavide hedefe yönelik tedavi (akıllı ilaç) olarak ALK inhibitörlerini kullanmaktayız. Bu ilaçlar krizotinib, alektinib, seritinib, brigatinib, lorlatinib’tir.
Bu ilaçlardan alektinib ile ilgili yeni bir gelişme yaşandı.
Alektinib, ilk olarak 2015 yılında ALK pozitif metastatik akciğer kanserinde FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) onayı almıştı ve metastatik aşamada günümüzde kullandığımız bir ilaçtır.
18 Nisan 2024’de FDA, ALK pozitif olan küçük hücreli dışı akciğer kanserinde ameliyat sonrasında adjuvan (koruyucu tedavi) tedavi olarak Alektinib (Alecensa) kullanımına onay verdi. Günümüzde metastatik aşamada kullandığımız bu ilacın erken safhada, yani ameliyat olabilen hastalarda da etkinliği ALINA çalışmasıyla kanıtlandı.
Akciğer kanseri tanısı olan, erken evre hastalarımızın tedavisinde öncelikle ameliyat olmasını tercih etmekteyiz. Ameliyat olan hastaların bir kısmına hastalığın tekrarlama riskini azaltmak için tedavi (adjuvan tedavi) uygularız. Günümüzde bu hasta grubuna platin bazlı kemoterapi ilaçlarını kullanmaktayız. ALINA çalışmasında kemoterapi ile alektinib adı verdiğimiz ajanı karşılaştırmışlar ve ALK pozitifliği durumunda alektinib tedavisi kemoterapiden daha üstün, daha iyi bulunmuştur. İşte bu çalışma sonucunda da FDA onayı verildi.