Yaşam serüvenimizin herhangi bir noktasında kendimizin, arkadaşlarımızın ya da ailemizden birinin kanser tanısı alması çok uzak bir olasılık değildir. Birçok kişi hastalığın tanısı ve seyri sürecinde nasıl davranması gerektiğini bilmemektedir, bu bilinmezlik süreci beraberinde duygusal çatışmalar, anksiyete ve depresyon getirmektedir. Kronik hastalıklar içinde kanser tanısı almanın, kansersözcüğünün oluşturduğu korku, kaygı, etiketlenme ve bunun gibi nedenlerle ayrı bir yeri vardır. Bu süreçte karmaşık tıbbi bilgiyi anlamaya çalışmak, zor tedavi kararlarını vermek / kabul etmek, tedavinin yan etkileriyle başa çıkmak, hastalığın yinelenmesi korkusuyla yaşamak, bazıları için yaklaşmakta olan ölümü karşılamak yaşam kalitesini derinden etkileyen durumlardır.
Duyguları Konuşmaktan Çekinmeyin
Yaşadığınız bu zor süreçlerle ilgili duygularınızı hastayla konuşmaktan çekinmeyin, sizin duygularınızı dürüstlükle anlatıyor olmanız, hastanın da kendi duygularının farkına varmasını ve ifade etmesini sağlayacaktır. Hasta ağlamaya başladığında onu susturmaya çalışmayın veya öfkelendiğinde bunun normal bir süreç olduğunu ve onu anladığınızı mutlaka dile getirin.
Fiziksel Temastan Kaçınmayın
Hastayla duygusal olarak gereken yakınlığı kuramadığınızı fark ediyorsanız, hastanın duygularına ulaşmakta zorluk yaşıyorsanız, fiziksel temas doğru bir seçim olacaktır. Hastayla fiziksel temas kurmak istediğinizde boğucu ve doğallıktan uzak olmayın, önce hastadan izin alın ve daha sonra, hastanın elini tutmaktan ona sarılmaktan çekinmeyin.
Klişe Cümleler Kurmayın
Hastaya herkesten duyduğu ve zaten bildiği cümleleri kurmaktan kaçının. “ Bunu da atlatırsın, kimin ne zaman öleceği belli olmaz belki bende trafik kazası geçirip öleceğim, moralini iyi tutman lazım, senden daha kötüleri var…” gibi cümlelerden uzak durun. Bu cümleler hastalığı basit göstermez, sadece hastayı anlamadığınızı gösterir.
Hastayı Hayattan Soyutlamayın
Doktorunuzun ve hastanın fiziksel durumunun el verdiği ölçüde günlük işlerini aksatmasına izin vermeyin. Hastanın kişisel rollerinden kopmadan, gündelik hayatına devam etmesine yardımcı olun. Hastanın odasını ayırmayın ve diğer kişilerle görüşmesini kısıtlamayın.
Her Duyduğunuzu Yapmaya Çalışmayın
Her duyduğunuz bilgiyi hastaya söylemeniz hastanın daha çok endişelenmesine ve öfkelenmesine sebep olacaktır. Doktorunuz dışında edindiğiniz bilgilerle hastanın kafasını karıştırmamalısınız.
Uzman Klinik Psikolog Asena Kanat
VM Medicalpark Mersin Hastanesi