Kanserde tarama, semptomu olamayan bireylerde kanserin araştırılmasıdır. Kanser nedeni olabilecek etkenlerden uzak durma (kanserden korunma) sonrası oluşmuş bir kanseri erken tespit ederek başarı ile tedavi etmek kanserle mücadelenin ikinci önemli aşaması olarak kabul edilmektedir. Kanser taramasında kullanılacak testlerin, yanlış pozitif ve negatif sonuçların kabul edilebilir ölçüde olması ve erken tanı ile ilgili kanserin başarıyla tedavi edilebilmesi kanser taraması için gerekli şartlardır.
Dünyanın pek çok ülkesinde toplumun yapısı, sosyokültürel ve ekonomik durumuna göre tarama programları yürütülmektedir. Ülkemizde de ‘Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Kanser Daire Başkanlığı’ bünyesinde erken tanı ve tarama programlarının uygulanmasına büyük önem verilmiştir. Kolon, meme ve serviks kanser taraması ülke çapında toplamda 7 mobil olmak üzere 126 KETEM merkezinde devam etmektedir. Bilimsel veriler ışığında meme kanseri tarama yaşı 40’a indirilmiş ve 69 yaşına kadar da 2 yılda bir yapılması önerilmektedir. Kolon kanser taraması ise 50-70 yaş arası iki yılda bir gaitada gizli kan ve 10 yılda bir kolonoskopi ile yapılırken serviks kanserinde tarama 30–65 yaşları arasında HPV veya pap smear yöntemi ile yapılmaktadır. Ülkemizde 2014 yılı içinde rekor düzeyde (350 bin kadına meme kanseri, 500 bin kadına rahim ağzı kanseri ve 800 bin kadın ile erkeğe kolorektal kanser) taraması yapılmıştır. Bu taramalar esnasında 231 kadına meme, 3669 kadına serviks, 234 kişiye de kolorektal kanser tanısı konmuştur.
Günümüzde bir yandan diğer kanser türlerinde de taramanın etkinliği araştırılırken diğer yandan yeni yöntemler ile tarama programları geliştirilmeye çalışılmaktadır. Örneğin dens memelerde mamografiye ilave olarak ‘’digital breast tomosynthesis’’ yönetiminin kullanılması ile meme kanser taramasında bir adım ileriye gidilmeye çalışılmaktadır. Yine akciğer kanserinin tarama programına alınması da son yıllarda gündemimizde yer bulmaya başlayan bir başka alandır. Özellikle 50 yaş üzeri ve 20 paket/ yılın üzerinde sigara kullanımında 2 yılda bir düşük doz bilgisayarlı tomografi taraması önerilmeye başlanmıştır.
Sonuç olarak belli kanser türlerinde tanımlanmış popülasyonlarda tarama programları erken tanı ve uzun süreli yaşamla birliktedir. Bu nedenle hedef popülasyona ulaşmak için tarama programlarının yaygınlaştırılması sağlanmalıdır.
Prof. Dr. Nurullah Zengin
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi
(21.Ulusal Kanser Kongresi, Kongre Gazetesi’nden alınmıştır)