Medimagazin’den Dr.İbrahim Ersoy’un haberi…
Kanadalı bilim adamları, 25 yıl boyunca 90 bine yakın kadın üzerinde gerçekleştirdikleri bir araştırmada, mamografinin meme kanserinin erken teşhis ve tedavisinde etkili olmadığını iddia etmişti. Bu araştırmanın sonuçları ABD ve Kanada’da tartışma yaratmıştı.
1. İmmüno-Onkoloji ve Hedefe Yönelik Kanser Tedavileri Kongresi için Türkiye’ye gelen Almanya Malburg Üniversitesinden Prof. Dr. Christian Jackisch, araştırmayı Medimagazin Genel Yayın Yönetmeni Dr. İbrahim Ersoy’a değerlendirirken, söz konusu araştırmanın sınırlılıklarına dikkat çekti.
Kanadalı Baines ve arkadaşları tarafından 25 yıl boyunca 90 bine yakın kadın üzerinde gerçekleştirilen söz konusu araştırmada, mamografinin meme kanserinin erken teşhis ve tedavisinde etkili olmadığı iddia edilmişti.
“Elma ile armutların karıştığı çok yetersiz ve eksik bir çalışma”
Prof. Dr. Jackisch, bugüne kadar meme kanserinde mortaliteyi azalttığını gösteren tek yöntemin mamografi olduğunu ve doğru insanlara doğru zamanda yapılması gerektiğini vurgulayarak, “O çalışmadaki sağlıklı insan popülasyonunda yanlış seçimler var. Riski az olan insanlar da çalışmaya dâhil edilmiş. Sonuç olarak da elma ile armutlar karıştığı için sanki mortaliteyi azaltmıyor gibi bir bulgu çıkmış. Bir kadını meme kanserinden erken tanıyacak ve kurtaracak tek yöntem mamografi iken, tek bir yanlış çalışmayla o umudu yok ediyorsunuz. Çok yetersiz ve eksik bir çalışma.” dedi.
Mamografinin etkinliğinin gösterildiği asıl grubun 50-69 yaş arasında olduğunu, ancak söz konusu araştırmaya daha yaşlılar da alındığı için çalışmanın istatistiksel olarak gücünün azaldığını vurgulayan Jackisch, çalışmada, diğer taraftan son derece “yanlı” bir şekilde mamografinin olumsuz bir şeymiş gibi sunulduğuna da dikkat çekti.
Mamografide ve diğer tetkiklerde kullanılan düşük doz radyasyonun kansere yönelik etkileri konusunda ise Prof. Dr. Jackisch, “Yüksek bir irtifada uçan uçak personelinde radyasyon riski vardır. Böyle bakılacak olursa eğer, o zaman uçakta yaşayan hosteslerde de radyasyona bağlı meme kanseri olurdu. Hosteslerde meme kanseri olma riski diğer gruplardan farklı olmadığına göre mamografi açısından bu şekilde düşünmek çok yanlış. Çünkü yüzde birini zaten radyasyon olarak alıyorlar. Bugüne kadar gösterilmiş bir çalışma da yok.” diye konuştu.
İmmüno-Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Çelik de, Prof. Dr. Jackisch’in görüşüne katıldığını belirtirken, “Biz de konuyu kongrede tartıştık. Bulgular dedikodudan öteye gitmiyor. Bilimselliği hiç dikkate almadım.” diye konuştu. (Kaynak: Medimagazin )