Hastanelerde her gün 5.000 kişiye astım teşhisi konuluyor. Güncel rakamlarla, astıma yakalananların sayısı kısmen engellenebilecek ölçüde olsa da, hastaların %75′i astım spreylerini yanlış bir şekilde kullanmaya devam ediyor. Bu da astımın ilerlemesine sebep oluyor. Ancak bu durumu, bu cihazla aşabilmek mümkün. Sebebi ise, akıllı cihazın astım hastalarına kullanım kolaylığı sağlayabilmesi.
Cambridge Consultants tarafından tasarlanan, prototip astım cihazını kullanan hastaların tedavi süreçleri olumlu sonuçlanmakta. Wi-fi sensörleriyle donatılmış T-Haler, cihazın nasıl kullanıldığını algılayarak bilgisayar ekranına eş zamanlı olarak geri bildirimler verebilmektedir. Tasarım firmasının iddiasına göre, T-Haler ile ilgili 3 dakikalık eğitim sonrası cihazın doğru kullanım oranı %20′den %60′a yükselmektedir.
Sistemin, astım cihazının doğru bir şekilde kullanımı için 3 adımı izlemesi gerekiyor: Sallayarak harekete geçirme(astım cihazını pompalama), titretme ve son olarak da içine çekme(ilaçları emme). Her adımı basit gibi görünse de her adımın kritik noktaları bulunuyor.
Buna karşılık T-Haler, ekranındaki yazılım ile her adımı değerlendirmekte olup, çalışma ya da içine çekme(inhalasyon) aşamasında kullanıcının izlediği adımlar çok önemlidir.
Yazılım, eğlenceli etkileşim ve bağımlılıktan daha fazlasıdır. Cihazın, çizimler ve talimatlarla dolu bir kitapçıkla hastaya sunulmasından ziyade, hastaların cihaz yardımıyla ne kadar çok şey öğrenebileceklerini sayabiliriz. “Hasta astım spreyini doğru kullanıyor mu? Kullanmıyorsa bunu değiştirmek için farklı neler yapmalıdır?” gibi sorulara yanıtlar bulabiliriz.
Astım cihazı tüm bilgisayar yazılımlarına ihtiyaç duyuyor mu?
Astım cihazını basit temel cihaz ve temel teknoloji düzeyinde kullanarak, önceden belirlenmiş vokal hoparlörler ve geri bildirim mekanizması sayesinde, bir hasta, gerçek zamanlı olarak cihazı düzgün kullandığını yalnızca bir defa değil, devamlı olarak duyarsa, doğru kullanımı sağladığından emin olmuş olur. Daha sonra ise, bilgisayar yerine bir iPhone uygulaması ile programın senkronizasyonu sağlandığında, hasta zamanla cihazın başarılı kullanım grafiğini oluşturup doktoruyla iletişime geçebilir. Böylelikle güncel sağlık verileri de eş zamanlı olarak paylaşılmış olur.
Astım cihazının hastanın bir parçası haline gelmesi, her gün düzenli olarak diş ipi kullanılması gibidir. Korku veren bir dişçi muayenesinde tekniği bir kez öğrenirsiniz ve bir süre için toplumun %90′ından daha iyi diş temizlediğinizi düşünürsünüz. Ancak durumlar astım cihazı için biraz daha fazla risklidir ve doğru kullanılmaması, istenmeyen sonuçlara yol açabilir. (Kaynak: Tek Doz Dijital / Ceren Gülpınar)