Kanser tedavisi gören veya kanser tedavisini tamamlamış, takipte olan hastalarımızdan yaz aylarında en fazla gelen sorulardan biri: ‘Denize girebilir miyiz?’
Öncelikle denize girmenin, yüzmenin insan sağlığı için önemli bir egzersiz olduğunu unutmayalım. Kanser tedavisi görenlerin, tedaviyi bitirmiş takipte olanların mutlaka egzersiz yapmalarını öneririz. Denize girmek ve yüzmek de önerilerimiz arasındadır. Peki dikkat edilecek noktalar var mı? İşte bu yazımızda buna değinmek istedim.
Kanser tedavisini tamamlamış, takibe alınmış ve genel durumu iyi olan hastalarımız denize girebilir. Bu grup hastalarımızın denize girmesinde, yüzmesinde engel bir durum yoktur. Özellikle güneşin zararlı etkileri açısından dikkatli olunmalıdır, yazı içerisinde bu konu hakkında önerilerim olacaktır.
Kanser tedavisi gören, genel durumu iyi olan hastalarımız da denize girebilir, ama mutlaka hastanın yanında bir yakını, bir arkadaşı eşlik etmelidir. Tedavi gören hastamız denize girdiğinde tansiyonu düşebilir, ayağına kramp girebilir. Hastanın yanında bir kişinin refakat etmesi doğru olacaktır.
Yüzmek için tercih edilen denizin temiz olmasına özen gösterilmelidir. Ayrıca herhangi bir acil sağlık problemi gelişebileceği için denizde derin yerlere fazla açılmaması gerektiğini de vurgulamak isterim.
Özellikle tedavi alan hastalarımızda enfeksiyonları çok sık görmekteyiz. Beyaz kan düşüklüğü durumunda denize girilmemesini tavsiye ederim. Ayrıca girilen deniz zemini kum veya taş farketmez, ayakta herhangi bir yaralanma olmaması açısından koruyucu bir deniz ayakkabısı giyilmesi iyi olacaktır. Ayakta açık yaralanma enfeksiyon riski doğurmaktadır.
Aktif kanser tedavisi alan (kemoterapi, immünoterapi, ağızdan akıllı ilaçlar) hastaların açık veya kapalı havuza girmelerini pek tavsiye etmem, enfeksiyon kaynağı olabilir.
Biraz da güneş ile ilgili bilgilendirme yapmak isterim. Hastalarımızın fazla güneşte kalmaları sağlıklarını olumsuz yönde etkileyebilir. Özellikle fazla sıvı kaybı yaratabilir. Aktif kemoterapi alan hastalarımızda ciltte bir takım değişikliklere veya tansiyon düşüklüklerine sebep olabilir. Bu sebeple özellikle kanser tedavisi alan hastalarımızın çok fazla güneş altında kalmalarını, güneşlenmelerini tavsiye etmem. Denize girmeden önce mutlaka güneş kremleri kullanılmalıdır. Güneşe çıkmadan 20-30 dk önce sürülmelidir ve en az 30 koruma faktörü içeren kremler kullanılmalıdır. Denize girilecekse özellikle güneşin yoğun olduğu saatler tercih edilmemeli, sabah saatleri saat 08.00-10.00 arası, akşam üstü 16.00 – 18.00 arası gibi zaman dilimleri tercih edilmelidir.
Özellikle vurgulamamız gereken son nokta da sıvı alımıdır. Yaz aylarında hava sıcaklığından dolayı sıvı kaybı fazla olmaktadır. Bu sebeple yeterli su içilmesine özen gösterilmelidir. Özellikle denize girildiği vakitler güneşe ve efora bağlı olarak sıvı ihtiyacı artmaktadır. Bu konuda farkındalığın yüksek olması hastalarımızın sağlığı için değerlidir.
Bu yazımda genel olarak hastalarımıza önerilerde bulundum, her hastanın her tedavinin farklı olduğu unutulmamalıdır. Hastalarımızın mutlaka hekimlerine danışarak hareket etmeleri gerektiğini belirtmek isterim.
Sağlıklı, bol gülümsemeli bir yaz dilerim.
Doç.Dr.Erdinç Nayır