Kolon – Rektum (Bağırsak) Kanseri

Kolon (kalın bağırsak) ve rektum, sindirim sisteminin bir parçasıdır. Kalın bağırsak ortalama 1.5 m uzunluğunda olan tüp şeklinde bir organımızdır. Rektum ise kalın barsağın son kısmında ortalama 15 cm uzunluğunda bir yapıdır. Bu tüp şeklinde olan bağırsakların içerisinde kanser ortaya çıkmaktadır. Kolon (bağırsak) kanseri dediğimiz bu durum çok sık görülmekte, hem erkeklerde hem kadınlarda en sık görülen ilk üç kanserden biri konumundadır.

Nedenleri ve risk faktörleri

  • Yaş: Yaş artıkça görülme sıklığı artar.
  • Yüksek kalorili diyet, aşırı kırmızı et ve işlenmiş et (salam, sucuk, sosis gibi) tüketimi, fazla doymuş ve hayvansal yağ tüketimi
  • Alkol tüketimi
  • Sigara tüketimi
  • Obezite ve diyabet
  • Aile öyküsü
  • Kalıtsal hastalıkları (Lynch sendromu veya ailesel polipozis koli sendromu)
  • İnflamatuvar barsak hastalıkları (ülseratif kolit, Crohn koliti)
  • Sedanter yaşam
  • Bağırsak içerisinde yer alan polipler: Barsak içerisinde küçük et parçacıkları olarak adlandırılan polipler Bazı polipler kanser öncülüdür. Bunların alınması kanser gelişimini önler. Eğer alınmazsa ileriki zamanlarda kolon kanserine sebep olabilir.

Her kanserin farklı risk faktörleri vardır. Bu risk faktörlerinin birinde olması demek o kişinin kesin bahsedilen kansere yakalanacağı anlamına gelmemektedir. Risk faktörleri olmadan da kanser hastalığına yakalanan hastaların da bulunduğu unutulmamalıdır. Risk faktörleri olan kişilerin kanser açısından farkındalığı artmalı ve doktor kontrollerini daha iyi bir şekilde yaptırmalıdır.

Belirtileri

  • Dışkılama alışkanlığında değişiklik, düzensizlik (kabızlık, ishal)
  • Karın ağrısı, karında şişkinlik
  • Kilo kaybı, halsizlik
  • Demir eksikliğine bağlı kansızlığın varlığı, buna bağlı halsizlik ve solukluk
  • Dışkıda kan görülmesi, makattan kan gelmesi
  • Dışkılama ile rahat boşalamama hissi, makatta dolgunluk hissi

 Tanısı

Kolon kanseri riski taşıyan kişilerin tarama testlerine en geç 50 yaşında başlaması gerekmektedir. Birinci derece yakınında kolon kanseri varlığı gibi yüksek riskli durumlarda ise daha erken tarama programlarına alınmalıdır.

Kolon kanserinin taramasında yapılan testler:

  • Dışkıda gizli kan testi
  • Kolonoskopi

Tarama amaçlı mutlaka bu iki testin yapılması gerekmektedir. Ayrıca demir eksikliği anemisi olan yetişkin erkek hastalarda, menapoza girmiş kadın hastalarda da kolon kanseri mutlaka araştırılmalıdır. Yetişkin erkek hastalarda ve regl görülmeyen menapoza girmiş kadın hastalarda demir eksikliğine bağlı kansızlığın (anemi) olması kolon kanserine işaret edebilir.

Kolon kanserinin tanısı yukarıda bahsedilen belirtileri olan bir hastada kolonoskopi incelemesinde, tarama amaçlı yapılan bir kolonoskopide veya demir eksikliğine bağlı kansızlığı olan bir kişiye yapılan kolonoskopide kitlenin görülmesi ve biyopsi alınmasıyla konulmaktadır. Kolonoskopide bir polip veya kitle görüldüğünde mutlaka polipse çıkartılmakta, kitleyse biyopsi alınmaktadır.

Kitle rektumda ise rektal muayenede ele kitle gelmektedir. Bu hastalarda da kolonoskopi ile tüm bağırsağa bakılmalıdır.

Bahsedilen tarama testlerinin yanı sıra ailede kolon kanserine yatkınlık varsa tarama amaçlı genetik testte istenebilmektedir. Genetik testlerde kolon kanserinin gelişme riski ortaya konabilir.

Tedavisi

Kanser tanısı konulan hastada öncelikle hastalığın evrelemesi yapılmalıdır, yani hastalığın vücuttaki yaygınlık derecesi belirlenmelidir. Çekilen filmlerle hastalığın yaygınlığı ortaya konulmakta ve sonrasında tedavi planlanmaktadır. Tedavi planı yapılırken hastanın kan tahlilleri, hastanın yaşı, ek hastalıkları ve muayenesinde saptanan bulguları göz önünde bulundurulur. Unutulmaması gereken nokta, kanser tedavisi kişiye özgüdür, herkesin tedavisi aynı değildir.

Kolon kanseri 4 evreye ayrılmaktadır ve evreye göre tedavi şekli değişmektedir.

Kolon kanserinin en önemli tedavi ayaklarından biri ameliyattır. Ameliyat ile kitle ve kitlenin çevresindeki bir miktar normal barsak dokusu ve etraftaki lenf bezleri çıkartılmaktadır.

Ameliyat sonrası evre 1 hastalığı saptanan hastaların ek bir tedaviye ihtiyacı bulunmamaktadır. Mutlaka Medikal Onkoloji doktoru tarafınca takiplerinin yapılması gerekmektedir.

Evre 2 hastalığı bulunan hastaların ise bir kısmına kemoterapi verilmekte bir kısmına ise tedavi verilmeyip takip edilmektedir. Bu karar hastalığın patolojik ve genetik özelliklerine göre verilmektedir. Medikal Onkoloji doktoru tarafınca gerekli değerlendirmeler yapılmaktadır.

Evre 3 hastalığı bulunan hastalarda ise sadece ameliyat yeterli değildir. Ameliyattan sonra mutlaka kemoterapi verilmesi gerekmektedir. Belli bir süre verilen kemoterapi ile hastalığın tekrarlama riski ciddi anlamda azalmaktadır.

Evre 4 hastalıkta ise hastalıkların yerleşimi ve hastanın şikayetlerine göre tedavi planlanması yapılmaktadır. Ön planda damardan verilen kemoterapi düşünülmektedir, fakat bazı hastalarda dışkılamasında ciddi bir sıkıntı olmasın diye ilaç tedavisinden önce ameliyat uygulanabilmektedir. Bazı hastalarda da ilaç tedavisi verilip hem barsaktaki hastalık hem de hastalığın yayılım gösterdiği yer temizlenebilmektedir.

Evre 4 hastalıkta hastaların mutlaka kemoterapi alması gerekmektedir. Bu dönemdeki hastalara kemoterapi ile birlikte yine damardan hedefe yönelik ilaçlar veya akıllı ilaçlar olarak tanımlanan tedavi başarısını artıran ilaçlar da verilmektedir. Bu akıllı ilaçları vermeden önce bir genetik test yapılmakta, bu teste göre hastaya uygun ilaç seçilmektedir.

Günümüzde artık evre 4 kolon kanseri hastalarda kemoterapi, akıllı ilaçlar dışında immünoterapi de uygulanmaktadır. Yapılacak bir test ile immünoterapiye uygunluk değerlendirilmekte ve ona göre immünoterapi ilaçları verilmektedir.

Radyoterapi ise daha çok rektum bölgesinde yani barsağın son 15 cm’lik kısmında yer alan tümörlere yönelik uygulanmaktadır.

Sağlıklı günler dilerim

Doç.Dr.Erdinç Nayır

Önceki İçerikKaraciğer Kanseri
Sonraki İçerikLarenks (Gırtlak) Kanseri

İLGİLİ YAZILAR

10,259BeğenenlerBeğen
11,061TakipçilerTakip Et
8,931TakipçilerTakip Et

TUS’da Başarının Yol Haritası

Hayatta attığın her adım sana özel olmalı Sen gülmelisin hayatına Sen tutmalısın yüreğinde geleceğini Hüzün de neymiş , ne işe yarar ki? Ben yapamam diyerek, ne kadar adım...